19 Nisan 2009 Pazar

Sürgünde Yüzellilikler

Sürgünde Yüzellilikler Türkiye Cumhuriyeti'nden Kurtuluş Savaşı sonrası sürgün edilen düşman işbilirkçileri ve muhalifler listesine dahil olan Türk vatandaşlarının adıdır. İçişleri bakanlığı tarafından oluşturulan ilk liste başlangıçta 600 kişiden oluşmakta idi. Ancak Lozan Antlaşması'nın bir maddesinde sürgün edilecek insanların sayısının 150'yi geçmeyecek şeklinde öngörmesi üzerine bu liste ilk önce 300 ardından da 149 kişiye indirilmiştir. 150’likler adı verilen ve 23 Nisan 1924 tarihinde Bakanlar Kurulu ve T.B.M.M.’nin oturumunda saptanan bu listeye 1 Haziran 1924 tarihindeki kararla "Köylü Gazetesi" sahibi Refet Bey de eklenerek kesin şekliyle 150 kişi olarak kabul edilmiştir. 28 Haziran 1938 tarihinde, 150'liklerin yurda girmelerini engelleyen yasa kaldırılsa da başta Çerkez Ethem olmak üzere pek çok muhalif ve saltanat taraftarı geri dönmemiştir. Günümüzde bile bu listenin 600 kişilik hali açıklanmamıştır. Yüzellilikler listesi şu şekildedir: Padişah 6. Mehmet Vahdettin'in maiyeti 1. Kiraz Hamdi - Yaver-i Has 2. Zeki - Hademe-i Hassa Kumandanı 3. Kayserili Şaban Ağa - Hazine-i Hassa Müfettişi 4. Şükrü - Tütüncübaşı 5. Şerkarin Yaver 6. Yaverandan Erkan-ı Harp Miralay Tahir 7. Seryaver Avni 8. Eski Hazine-i Hassa Müdürü ve Defter-i Hakani Emini Refik Kuvve-i İnzibatiye'ye dahil kabine üyeleri 9. Ürgüplü Mustafa Sabri Efendi - eski Şeyhülislam 10. Ali Rüşdi - eski Adliye Nazırı 11. Cemal Artin - eski Ziraat ve Ticaret Nazırı Cemal 12. Cakacı Hamdi Paşa - eski Bahriye Nazırı 13. Rumbeyoğlu Fahrettin - eski Maarif Nazırı 14. Kızılhançerli Remzi - eski Ziraat ve Ticaret Nazırı Sevr Anlaşması'nı imzalayanlar 15. Hadi Paşa - eski Maarif Nazırı 16. Rıza Tevfik Bölükbaşı - Şura-yı Devlet eski Reisi 17. Reşat Halis - Bern eski sefiri Kuvve-i İnzibatiye'ye dahil kabine üyeleri 18. Süleyman Şefik Paşa - Kuva-i İnzibatiye Başkumandanı 19. Bulgar Tahsin - Şefik Paşa'nın yaveri, süvari yüzbaşısı 20. Miralay Ahmet Refik - Kuvve-i İnzibatiye Erkan-ı Harbiye Reisi 21. Tarık Mümtaz - Kuvve-i İnzibatiye Mitralyöz kumandanı ve Damat Ferit Paşa’nın yaveri 22. Ali Nadir Paşa - Kuvve-i İnzibatiye Kumandanlarından İzmir Kolordusu Kumandanı 23. Kaymakam Fettah - Kuvve-i İnzibatiye mensuplarından ve Nemrut Mustafa Divanı Harp üyesi 24. Çopur Hakkı - Kuvve-i İnzibatiye mensuplarından Mülkiye ve Askeriyeden 25. Gümülcineli İsmail - eski Bursa Valisi 26. Konyalı Zeynelabidin - ayandan 27. Fanizade Mesut - eski Cebelibereket (Osmaniye) Mutasarrıfı 28. Miralay Sadık - Hürriyet ve İtilaf Fırkası lideri 29. Bedirhani Halil Rahmi - eski Malatya Mutasarrıfı 30. Giritli Hüsnü - eski Manisa Mutasarrıfı 31. Nemrut Mustafa - eski Divan-ı Harp Reisi 32. Hulusi - Uşak Belediye Reisi 33. Hain Mustafa - eski Adapazarı Kaymakamı 34. Hafız Ahmet - eski Tekirdağ Müftüsü 35. Sabit - eski Afyonkarahisar Mutasarrıfı 36. Celal Kadri - eski Gaziantep Mutasarrıfı 37. Adanalı Zeynelabidin - Hürriyet ve İtilaf Katibi Umumisi 38. Vasfi Hoca - Mülga Eski Evkaf Nazırı 39. Ali Galip - eski Harput Vali Vekili 40. Ömer Fevzi - eski Bursa Müftüsü 41. Ahmet Asım - eski İzmir Kadı Müşaviri 42. Natık - eski İstanbul Muhafızı 43. Adil - eski Dahiliye Nazırı 44. Mehmet Ali - eski Dahiliye Nazırı 45. Salim Mirimiran - eski Edirne Valisi ve Şehremini Vekili 46. Hoca Rasihzade İbrahim - Kütahya’da Yunanlılara Mutasarrıflık etmiştir 47. Abdurrahman - Adana’da Fransız işgalinde Vekillik etmiştir 48. Ömer Fevzi - eski Şarkikarahisar mebusu 49. Adil - Mülazım, işkenceci namıyla maruf 50. Refik - Mülazım, işkenceci namıyla maruf 51. Şerif - eski Kırkağaç Kaymakamı 52. Mahmut Mahir - eski Çanakkale Mutasarrıfı 53. Emin - eski İstanbul Merkez Kumandanı 54. Sadullah Sami - eski Kilis Kaymakamı 55. Osman Nuri - Bolu Mutasarrıfı ve Dahiliye Nezareti eski Dava Vekili Çerkes Ethem ve avanesi 56. Çerkes Ethem 57. Çerkes Reşit Bey - Çerkes Ethem'in kardeşi 58. Çerkes Tevfik Bey - Çerkes Ethem'in kardeşi 59. Eşref Kuşçubaşı 60. Hacı Sami - Eşref Kuşçubaşı'nın kardeşi 61. İzmirli Küçük Ethem - yüzbaşı, eski Akhisar kaymakamı 62. Düzceli Mehmetoğlu Sami 63. Burhaniyeli Halil İbrahim 64. Susurluk'tan Demirkapılı Hacı Ahmet Çerkes Kongresi'ne murahhas olarak iştirak edenler 65. Hendek kazasının Sümbüllü köyünden Bağ Osman 66. İbrahim Hakkı - eski İzmir Mutasarrıfı 67. Sait Beraev 68. Tahir Berzek 69. Adapazarı'nın Harmantepe köyünden Maan Şirin 70. Söke Ereğlisi'nin Teke köyünden Kocaömeroğlu Hüseyin 71. Adapazarı'nın Talustanbey köyünden Bağ Kamil 72. Hamte Ahmet 73. Maan Ali 74. Kirmastı'nın Karaosman köyünden Harun Reşit 75. Eskişehirli Hızır Hoca 76. Bigalı Nuri Bey oğlu İsa 77. Adapazarı'nın Şahinbey köyünden Lampat Yakup 78. Gönen'in Bayramiç köyünden Kumpat Hafız Sait 79. Sait - İzmirli davavekili 80. Şamlı Ahmet Nuri Polisler 81. Tahsin - İstanbul Polis eski Müdürü 82. Kemal - İstanbul Polis eski Müdür Muavini 83. Ispartalı Kemal - Emniyetiumumiye Müdür Muavini 84. Hafız Sait - İstanbul Polis Müdüriyeti Birinci Kısım eski Başmemuru 85. Şeref - İstanbul Polis Müdüriyeti Birinci Şube eski müdürü 86. Hacı Kemal - Arnavutköy Merkez eski Memuru 87. Nedim - Şişli Komiseri 88. Fuat - eski İzmir Merkez Memuru, Edirne Polis Müdürü ve Yalova Kaymakamı 89. Yolgeçenli Yusuf - Adana’da Polis Memuru 90. Sakallı Cemil - Unkapanı Merkez Eski Memuru 91. Mazlum - Büyükdere Merkez eski Memuru 92. Fuat - Beyoğlu eski İkinci Komiseri Gazeteciler 93. Mevlanzade Rıfat - Serbesti Gazetesi sahibi, Hürriyet ve İtilaf üyesi 94. Sait Molla - Türkçe İstanbul Gazetesi sahibi 95. İzmirli Hafız İsmail - İzmir Müsavat Gazetesi sahibi ve eski muharriri, Darülhikmet üyesi 96. Refik Halit Karay - Aydede Gazetesi sahibi ve Posta Telgraf eski Müdür-ü Umumisi 97. Bahriyeli Ali Kemal - Bandırma Adalet Gazetesi sahibi 98. Neyir Mustafa - Edirne’de Teemin ve Elyevm, Selanik Hakikat Gazetesi sahibi 99. Ferit - Köylü Gazetesi eski muharriri 100. Refii Cevat Ulunay - Alemdar Gazetesi sahibi 101. Pehlivan Kadri - Alemdar Gazetesi sahibi 102. Fanizade Ali İlmi - Adana Ferda Gazetesi sahibi 103. Trabzonlu Ömer Fevzi - Balıkesir İrşad Gazetesi sahiplerinden 104. Hasan Sadık - Halep Doğru Yol Gazetesi sahibi 105. İzmirli Refet - Köylü Gazetesi sahibi ve müdürü Diğer şahıslar 106. Tarsuslu Kamilpaşazade Selami 107. Tarsuslu Kamilpaşazade Kemal 108. Süleymaniyeli Kürt Hakkı 109. İbrahim Sabri - Şeyhülislam Mustafa Sabri Hocanın oğlu 110. Bursalı Cemil - Fabrikatör 111. Çerkes Ragıp - meşhur İngiliz casusu 112. Haçinli Kazak Hasan - Fransız işgalinde zabit 113. Süngülü Davut - eşkıya reisi 114. Binbaşı Çerkes Bekir 115. Necip - Fabrikatör Bursalı Cemil’in kayınbiraderi 116. Ahmet Hulusi - İzmir eski Umur-u İslamiye Müfettişi 117. Uşaklı Madanoğlu Mustafa 118. Gönen’in Tuzakçı köyünden Yusuf oğlu Remzi 119. Gönen’in Bayramiç köyünden Hacı Kasım Oğlu Zühtü 120. Gönen’in Balcı köyünden Kocagözün Osman oğlu Şakir 121. Gönen’in Muratlar köyünden Koç Mehmet oğlu Koç Ali 122. Gönen’in Ayvacık köyünden Mehmet oğlu Aziz 123. Gönen’in Keçeler köyünden Bağcılı Ahmet oğlu Osman 124. Susurluk Yıldız köyünden Molla Süleyman oğlu İzzet 125. Gönen’in Muratlar köyünden Hüseyin oğlu Kazım 126. Gönen’in Balcı köyünden Bekir oğlu Arap Mahmut 127. Gönen’in Rüstem köyünden Gardiyan Yusuf 128. Gönen’in Balcı köyünden Ömer oğlu Eyüp 129. Gönen’in Keçeler köyünden Talustan oğlu İbrahim Çavuş 130. Gönen’in Balcı köyünden Topallı Şerif oğlu İbrahim 131. Gönen’in Keçeler köyünden Topal Ömer oğlu İdris 132. Manyas’ın Bolcaağaç köyünden Kurhoğlu İsmail 133. Gönen’in Keçeler köyünden Muhtar Hacı oğlu İshak 134. Marmara'nın Kayapınar köyünden Yusuf oğlu İshak 135. Manyas’ın Kızlık köyünden Ali Bey oğlu Sabit 136. Gönen’in Balcı köyünden Veli oğlu Selim 137. Gönen’in Çerkes Mahallesi’nden Makinacı Mehmet oğlu Osman 138. Manyas'ın Değirmenboğazı köyünden Kadir oğlu Kamil 139. Gönen’in Keçidere köyünden Hüseyin oğlu Galip 140. Manyas'ın Hacıyakup köyünden Çerkes Sait oğlu Salih 141. Manyas’ın Hacıyakup köyünden Maktul Şevket’in biraderi İsmail 142. Gönen’in Keçeler köyünden Abdullah oğlu Deli Kasım 143. Gönen’in Çerkes Mahallesi’nden Hasan Onbaşı oğlu Kemal 144. Manyas’ın Değirmenboğazı köyünden Kadir oğlu Kamil’in biraderi Kazım Efe 145. Gönen’in Kızlık köyünden Pallaçoğlu Kemal 146. Gönen’in Keçeler köyünden Tuğoğlu Mehmet 150’lik Sait: Masumdum, boşuna zulüm gördüm... Polis arşivlerinde, Kurtuluş Savaşı’ndan sonra hain ilan edilen 150 kişi haklarında tutulan zabıtlar ve özel mektuplar da yer alıyor. 150’liklerden Brao Sait, İnönü’ye mektup yazarak masum olduğunu iddia ediyor. 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması birçok alt anlaşma ve sözleşmenin yanı sıra, genel af yasa ve protokollerini de içeriyordu. Ama, istisnai bir hüküm Türkiye Cumhuriyeti hükümetine, Kurtuluş Savaşı sırasında İtilaf Devletleriyle ya da İstanbul hükümetleriyle işbirliği yapmış 150 kişiyi af kapsamı dışında tutma, bunların Türkiye’ye girmesini ya da Türkiye’de oturmasını yasaklama hakkını tanıyordu.Lozan Antlaşması ve buna bağlı af yasaları yürürlüğe girdiğinde söz konusu 150 kişinin adları henüz saptanmamıştı. Yüzellilikler konusu TBMM’nin 16, 22, 23 Nisan 1924’teki gizli birleşimlerinde ele alındı. Bakanlar Kurulu 149 kişilik bir liste hazırladı. Liste onaylamak üzere Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’e (Atatürk) sunuldu. Onun da listeye bir kişi eklemesiyle Yüzellilikler listesi kesin biçimini aldı ve 1 Haziran 1924’te kararname halinde yayımlandı. EN ÜNLÜ 150’LİKLER Yüzellilikler’in arasında Şeyhülislam Mustafa Sabri, Şura-yı Devlet Reisi Rıza Tevfik (Bölükbaşı), Bursa Valisi Gümülcineli İsmail, Hürriyet ve İtilaf Fırkası Katib-i Umumisi Adanalı Zeynel Abidin, Harput Vali Vekili Ali Galip, Dahiliye Nazırı Mehmed Ali, Çerkez Ethem, Çerkez Ethem’in kardeşleri Reşid ve Tevfik, İstanbul Polis Müdürü Tahsin, İstanbul Polis Müdür Muavini Kemal, Serbesti Gazetesi Sahibi ve Hürriyet ve İtilaf Fırkası yöneticisi Mevlanzade Rıfat, İstanbul Gazetesi sahibi Said Molla, Aydede Gazetesi sahibi Refik Halid (Karay), Alemdar Gazetesini yayımlayan Refî Cevad (Ulunay), İzmir’deki Müsavat Gazetesi sahibi İzmirli Hafız İsmail, Bandırma’daki Adalet Gazetesi sahibi Bandırmalı Ali Kemal, Edirne’deki Teemin ve Elyevm ile Selanik’teki Hakikat Gazeteleri sahibi Neyyir Mustafa (Uskan) Beyler vardı. Çerkez Ethem Buna karşılık, son Osmanlı Padişahı VI.Mehmed (Vahdeddin) ile Sadrazam Damat Ferid Paşa listenin dışında tutulmuşlardı. Türkiye sınırları dışına çıkarılmaları kararlaştırılan Yüzellilikler 28 Mayıs 1927’de kabul edilen bir yasa ile yurttaşlıktan da çıkarıldılar. Türkiye sınırlar içinde mülk edinme ve miras devretme hakları da ellerinden alındı. 29 Haziran 1938’de kabul edilen Af Kanunu ile bağışlandılar ama bu kişilere eski memuriyetlerinden dolayı emeklilik maaşı bağlanmaması ve sekiz yıl süre ile kamu hizmetine girememeleri öngörüldü. ‘HAİN’ BRAO SAİT’TEN İSMET İNÖNÜ’YE MEKTUP 150’liklerin gerçekten hain olup olmadıkları yıllarca tartışıldı. Çerkez Kongresi’ne murahhas üye olarak katılan Manyaslı Brao Sait (Kayıtlarda adı Brau Sait olarak da geçiyor), 17 Aralık 1929 tarihinde İskenderiye’den Başbakan İsmet İnönü’ye bir mektup yazıyor. Mektupta başına gelenleri şu sözlerle aktarıyor: “İsmet Paşa Hazretleri, Baş Vekîl, Ankara, Türkiye Maruz Çakir Kemineleridir, Makaddema hey’eti mahsusa tarafından haklarında (Hizmeti devlette ademi istihdam kararı) verilenlerin, Âli Karar Hey’eti marifetiyle icra kılınan tahkikat ve tetkikatında masumiyetleri tebeyyün edenler hakkında itâ kılınan mukarreratı adilane matbunan sutunlarında mutalaa edildikçe hükümeti Cumhuriyenin şimei şa’ar şefkat ve adaletten cesaret alan bendeniz berveçhi ati arzı hal ediyorum: Mücadele-i milliye esnasında mahdudul adet bazı vatansızların İzmir’de teşkil ettikleri mahut Çerkez Cemiyeti’ne Yunan cebir ve tazyiki ile sevkedilerek orada bir hafta müddet cemiyeti mezkûreni efkârı hainaneneleri red edildikten sonra, hayatımızın tehlikede kaldığını görerek çar naçar ve kerhen Berzek Tahir Bey’le beraber bunların ihzar ettikleri menhuzbeyannameye vaz imze etmek mecburiyetinde bulunduk. Mahaza, Bandırmaya avdetten sonra tâ son zamana kadar mezkûr Cemiyet aleyhinde alenen beyanat ve mücadelede bulunduğumuz badel istihlae Balıkesir’de teşekkûl eden divani harp huzurunda delaili vaziha ile isbat edilerek sedakat ve masumiyetimiz tebeyyûn etmiş ve esbatı beraat eylemiş idik. Bilahire, beriüzimme olduğumuz divani harp tahkikatı ile sabit olan bu kerhen imza mes’elesinden dolayi beraat kararından dokuz ay sonra Berzek Tahir Bey’i ile birlikte yüz ellilik listeye ithal ve hudut haricinde ihraç edildik. Vatana merbutiyet ve mücadele-i milliyeye meyl ve sedakatimizi berveçhi ati delaili vazıha ile arz ve izah eylerim: 1. Harekâtı milliyeye muhalefet kastiyle Manyas civarında harekete gelen Aznavur taraftarlarına bütün kuvvetimle muhalefet ve aleyhlerinde daima beyanatta bulunduğumdan dolayı, bendenizi cebren kendi taraflarına celp ve imtina ve işrarım halinde mahu ve ifna etmek maksadiyle, yüz yirmi kişilik musellah bir hey’et evvela Haydar’daki haneme ve beni orada bulamayınca bittahkik o sırada nezdinde bulunduğum Manyas nahiye müdiri Talat Bey’in makamı resmisine geldiler. İşlerinden yirmi kadarı müdiriyet odasına girerek mudiri numaileyhin huzur ve muacahasında aleyhlerindeki harekât ve beyanatımdan muğber olduklarını ve o günden itibaren kendilerine iltihak ve emellerine hizmet etmediğim takdirde beni öldüreceklerini ve aralarında böyle aht ve kasem ettiklerini beyan ettiler. Hayatım cidden tehlikede idi, ‘biraz mülahaza ile müsaadenizle bu gece düşüneyim, yarın sabah cevap veririm’ dedim. O gece karanlıktan bilistifade Bandırma’ya kaçdım, bu suretle taaruz ve sui kastlarında halas oldum. Bu tecavüz ve adavet nahiye müdireyiti odasında ceryan ettiğinden mücadele-i milliyeye sedakatime ve hainlerden beratime en büyük delildir. 2. Yunanlıların Bandırma’yı işgallerinden bir hafta sonra yine o hainler Kuvvayı Milliye’ye mensup bir yüzbaşıyı hanemde gizlemiş olduğumu Yunanlıları ihbar ile seksen kişilik bir Yunan müferezesi ile Bandırma’daki evimi bastırıp mevcut nakt ve birçok kiymetli eşyamı yağma ettirdiler. 3. Bandırma’nın işgalinden dört ay sonra yine ayni adamlar tarafından Manyas Türk eşrafından Kepekler Çiftliği sahibi merhum Mehmet Bey ile bendeniz hakkında Ankara’nın emniyel dahilde Yunanlılar aleyhinde teşkilatı, hafiyye yapmakta olduğumuza ve bu hususta Ankara’dan bize gönderilen bir talimat mektubu elde edildiğine dair Müsanna bir mektup tertip ve bunun Bandırma işgal kumandanına tevdi ettiler. Bir zabit kumandasında yirmi kişilik bir Yunan müfrezesi harikimizi mevkufen Bandırma’ya sevk ve günlerce azap ve işkenceye uğrattılar. 4. Berveçhi maruz divani harp huzurunda isbati beraat ettiğimiz halde her ne sebebe mebni ise hudut haricine çıkarılmak üzere İstanbul’a sevkedildik. Ne tarafa gideceğimiz hakkında Polis Müdireyiti’nce yapılan istihsare, İskenderiye’ye akraba ve taallukatımızın nezdine gideceğimizi söyledik. Pasaportlarımız o yolda tanzim edilerek İzzet Efendi namında sevk me’muruna verilmiş idi. İskenderiye için onbeş lira telgraf parası konsoloshaneye vererek sevaba intizar ederken, numaileyh sevk memuru pasaportumuzdaki “İskenderiye” kelimesini bizden habersiz tayederek Yunanistan’a yazmış ve bizi İskenderiye’ye gidiyorsunuz beyanı ile Hidiviye’nin “Fezara” vaporuna irkâp eyledi. Pasaportlarımızı da elimize vermeyerek, İzmir’e yolcu olan bir polis efendiye teslim etti. Bilahire, İzmir’de pasaportlarımızı alınca nasıl bir vartaya düştüğümüzü anladık. Bizzarur Pire Limanı’na çıktık. Orada derhal vatan hainlerinin tecavüzlerine maruz kaldık. Hainler bizi Ankara tarafından ‘casus geldiler’ diyerek, Yunan hükümetin curnal ettiklerinden Atina’da tevtik edildik. Pasaportlarımızda ‘Avdetleri caiz değildir’ kaydını da nazarı itibare almayarak Atina’da yirmibeş gün hapsedüp bedehu ‘Itaki’ ismindeki adaya nefyettiler. Orada bir sene azap ve istirap çektik ve ancak kefaleti kaviye ile Yunan hududu haricine çıkmak şartiyle seberst bırakıldık. İşte vatan hainlerinin husumet ve tecavüzi bizi eyyami felakatimizde ve hududumuzun haricinde de müsallet oldu. Bunlar resmen sabittir. İşte bize isnad edilen imzadaki masumiyetimizin birinci şahidi divani harpteki beraatimiz, ikinci şahidi Yunanistan’da maruz kaldığımız felaket. Balada maruzatım masumiyetimizi temamen izhar ve isbate kâfitir. Affi âlilerine igtiraren şunu da arz edeyim ki mezkûr yüz ellilik listenin alelacele tanziminde dahi Hey’eti Mahsusa kararları gibi yanlışlıklar vaki olmuştur. Mesela o menhuz Şarkı Karip Çerkez Cemiyeti’ni teşkil eden vatansızlardan ve en mühim müşevvik ve vazilerinden Rifat, Yalva polis komseri sabıki Yakup ve cemiyetin kâtibi hususi İsmail Hakki nam şahıslar beyannamede imzalar dahi mevcut iken listeye dahil edilmediler. Bizim gibi masumiyet ve beraatleri bittahkik sabit olanların dahil edilmesi muvafık muadele olmayacağı bedihitir. Binaenaleyh, biz bigünahlar hakkında dahi şefkat ve adaletin teşmili ile ayrıca tahkikat icra ve azabı nefi ve tağripten halas buyrulmaklığımızı cumhuriyet ve vatanı mukkades namına istirham eylerim efendim.” (Belge no: 1. Sayfa: 8-9-10) İSTİHBARAT NOTU: 150’LİKLER FRANSIZLARLA İŞBİRLİĞİ YAPTI Diyarbakır, 5 Temmuz 932 tarihli ve Dahiliye Vekâletine 1.Umumi Müfettişlik tarafından yazılmış bir istihbarat notunda 150’liklerin kimlerle işbirliğini yaptıkları anlatılıyor: “Dahiliye Vekâletine C-28/5/932 tarih ve Emniyet 2261 sayılı şifreye: 1- Suriye’de bulunan 150’liklerden Celâl Kadri ve Hasan Sadık Gaziantepli olup her ikisinin orada ebeveyni ve kardaşları ve daha yakın akrabalarının bulunmasına ve Celâl Kadri’nin Halep’te Fransız istihbaratında çalışmakta olmasına binaen Kilis cihetinden sokacağı herhangi bir adam veya yazacağı mektupta istedikleri malûmatı kolaylıkla alabilirler. 2- Suriye’de iktisadî vaziyetin bozuk ve her gün üç beş iflâs vuku bulmakta ve Fransızların son zamanlarda İslâmlara emniyetleri kalmayıp memuriyetlere Ermeniler tayin etmekte bulunmaları ve beş ay evvel Gaziantep’ten cenuba kaçan Gaziantep evrak memuru Tahsin ef. Halep’te ancak iki ay kalabilerek avdet etmiş olmasına ve cenupta bulunan Diyarbekirli Cemil Pş.zadeler kabul edileceklerini bilseler hemen gelecekleri cihetleri şimdilik Suriye’ye iltica edecek memur veya ahaliden kimsenin bulunmayacağını kuvvetle zan ettiğimi arz ederim ef.” (Belge no: 2- Sayfa:12) İNGİLİZLERİN GİZLİ OYUNU Bu belge de, 14 Şubat 933 tarihinde Köyceğiz’de Muallim Mehmet yanında misafir pederi Kerkük ulemasından M. Tahir tarafından (muhtemelen Atatürk’e) yazılmış bir mektuptan oluşuyor: “Çok Muhterem Paşam; Senelerden beri memleketimizin başına belâ olan bir mes’ele hakkında bazı bildiklerimi söylemek üzerime memleket ve millet borcu olduğundan ve bunu yazacak sizden başka bildiğim ve tanıdığım kimsem bulunmadığından doğrudan doğruya zatıâlinize yazıyorum. Malûmuâlinizdir ki senelerden beri İngilizler Kürtleri bize karşı sevkederek bizi daima meşgul etmek istiyorlar. İlk defa Şeyh Sait isyanında ve geçen defaki Ağrı isyanında maksatlarına nail olamayanlar bu sefer Irak Kürtleri arasında teşkilât yaparak Allah göstermesin herhangi felakete daha sebep olmak istiyorlar. İşte asıl bu teşkilat ve bu çalışma hakkında bildiklerimi yazmak ve bu hususta bu suretle memlekete ve vatanıma bir hizmet ifa etmekle kendimi bahtiyar addediyorum. Bunun için Irak’taki Kürt mıntakasına tayin edilenlerin ve çalıştıkları mıntakaların isimleri aşağıda arzediyorum: Hanikin ile Gülamber arasında bulunan ve takriben 25000 hane takdir edilen Caf aşireti, Horasan aşiretiyle İran arazisinde oturan Merivan, Gürk ve diğer Kürt aşiretleri arasında propaganda yapmak üzere Van firarilerinden şeyh Enver nam-ı diğer Seyyit Mehmet tayin edilmiştir. Bu şahs kış mevsiminde efkârı teyhiç için Bağdat Hanikin ve Kerkük’te, yaz mevsiminde ise tebdilihava bahanesiyle mezkûr aşiretler arasında vaktini geçirmektedir ve aynı zamanda harbi umumiden evel Gülamber kazasında (Biyare hankasında) senelerce tahsili ilm ve kespi tarikat maksadiyle kalmış olduğundan mezkûr aşiretlerce yüksek bir nüfusu haizdir. Kerkük’ün cenubunda sakin ve Talbani aşiretleriyle Rovandis ve (okunamamıştır) arasındaki diğer aşiretlerle Harki aşireti, meslup şeyh Abdülkadir ailesi ve o havalide iskân ettirilmiş olan Asuriler arasında propaganda yapmak üzre kendisine Adana valisi unvanını veren yüzelliliklerden (Zeynelabidin) tayin edilmiştir. Bütün bu aşiretlere kumanda eden İngilizlere olan hizmeti dolayısyla Irak’ta yüksek mevkilerde bulunan Kürt Maruf Çavuk’dur. Bu şahsın Türkiye aleyhinde bir takım eserleri intişar etmiştir. Bağdat’ta Hoybun cemiyetini teşkil edenler: Haydarî İbrahim oğlu meb’us Davut ve bir sene evvel Bağdat’a gelen ve aylığı 100 rubye ile müderrisliğe tayin ve taltif edilen Savuçbulak ulemasından Molla Mehmet ve Irak’ta son derece kendilerini gizleyen yüzelliliklerden Çerkes Etem, Sabri ve hampalarıdır. (Okunumamıştır) sıralarında daileri menfada iken Van vilâyetine yüz binlerce rubyeyi Hanikin-Havraman ve İran içerisinden götüren Çerkes Etem ve hampaları idi. Kerkük’te Hoybun Cemiyeti’ni teşkil edenler: Saltanat devrinde tahrirat müdürlüğünde mütekait Bahattin, evvelce İstanbul’da şeyh Abdülkadir’in maiyetinde bulunan Necmettin Hoca’nın kardeşi Abdülhalik ve (okunamamıştır) Türkiye alehinde teşekkül eden Huzbülvatan reisi Hadimüs (okunamamıştır) Refik Efendi’nin üç oğlu ve gizlice bu gibi cemiyetlere iştirak eden vaiz Molla Rıza’dır. Bu cemiyeti gayet gizli surette ve İngilizlerin emrine imtisalen koruyanları daimi surette ve husus ile vatana hiyanet edenlerden Yakûbi ve Kardar aileleridir. Kardarların reisi esbak Kerkük mevcudu olan, İstanbul’da iken hilâfet ve taraftarlığı hiyanetinin meydana çıkmasından korkarak bir raporla İzmir’e ve oradan da başka bir vapurla tebdilihava bahanesiyle Beyrut’a kaçan ve Kerkük’e gelmesiyle Bağdat meclisinin meb’us tayin edilen ve bütün Kardarlarca muta olan Hacı Ali’dir. Kardarlardan hududumuz dahilinde mülî ve askerî memurlar vardır. Yakûbi Ailesi’nin reisi ise; saltanat devrinde Kerkük meb’usu ve hâlâ Irak âyan meclisinde aza olan Abdullah Safidir. Kerkük’te bütün Türk ailelerini ezen ve vatana hiyanetten hiçbir vakit geri kalmayan iki ailedir. Dainiz Kerkük’te iken şehzadelerden birisi, İr dahilinde iane toplamak maksadı ile gelmişti. Fakat birçok ve şayanı itimat şahıslardan bunun bir bahane olduğunu ve asıl maksadın ihtilale alet olarak kullanılacağını işittim. Ve aynı zamanda bu teşekküllerden husule gelecek Kürt kuvvetlerinin de Türkiye Cumhuriyeti’ne tevcih edileceğini işittim. Ve kanaat getirdim. Özdemir Paşa ile olan muhaberelerimizde başımızda bulunan ve bütün Musul vilâyetindeki aşiretlerce sözü dinlenen Seyit Ahmet Efendi’nin son zamanlarda tamamı ile mahvına çalışılmaktadır. Kendisi menfada iken vatana ve memleketi uğruna yüzbinlerce altın lira zarara girmişse de müteessir olmamıştır. Fakat menfadan döndüğü sıralarda (okunamamıştır) büyük bir parçasına evkaf idaresince ve evkaf reisi bulunan vatan hainlerinden Molla Kadir tarafından zaptedildiği iadesi için mahkemeye müracaat eden ve bu uğurda avukatlara yüzbinlerce rubye veren Seyit Ef. doğrudan doğruya menfi muhakeme kararı aldı. İngilizlerin gizli emirleriyle daima tazyika uğrayan Seyit Ahmet Efendi hiçbir vakit fikrimden dönmediğini ve ölünceye kadar bu uğurda çalışacağını gelirken dainize bilhassa söyledi. Cumhuriyetimizin itimat ettiği hiçbir menbadan da ait herhangi bir hususta ve hiçbir umuru siyasiye için kendisine bir emir verilmediğini sükûtla beklemeye mecbur kalmıştır. Aynı zamanda Musul vilayetindeki birçok aşiret rüesası İngilizler tarafından verilen külli miktarda paraya tamah ederek İran arazisindeki Kürtlerle birleşerek aleyhimize bir Kürt ittifakı vücuda getirilmekte olduğu da bilhassa maruzdur. Bu hususta herhangi bir suretle çalışmak için emrinize amadeyim çok muhterem paşa hazretleri.” (Belge no: 3- Sayfa: 13, 14,15) ŞEYHÜLİSLAM M. SABRİ EFENDİ’NİN ATATÜRK’E KİNİ Dönemin Diyanet İşleri Başkanlığı’nca (Diyanet İşleri Reisliği) dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü’ne (Emniyet İşleri Umum Müdürlüğü) 2 Ağustos 935 tarihinde “Kişiye özel” resmi yazısında 150’liklerden Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi’nin Mısır’da çıkardığı kitapta, Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Atatürk’e karşı kinini anlatıyor. “Emniyet İşleri Umum Müdürlüğüne. 25/7/935 Tarih ve 7064 sayılı yazıya karşılıktır: Sakıt Osmanlı Hükûmeti’nin eski Şeyhülislamlarından ve 150’liklerden Mustafa Sabri Efendi’nin (Kavli Filmer’e= kadın hakkında sözüm) başlığı altında yazdığı risalenin hulasası meali: I- Teaddüdü zevcatın başlangıcı, seyri, fevaidi hakkında izahat. II- Mısır’da kadınların serbestisi hakkında erbabı kalem ikiye ayrılarak bir zümre kadınların serbestisini diğer fırkada kadınların tesettürünü müdafaa etmişler, her zümre kendi fikrini terviç için istinat noktaları aramıştır. Tesettürün lüzumunu söyleyenler Kur’ana edahisi peygamberiye istinat etmişler. Serbesti taraftarı olanlara garbın göz kapaştıran terakkiyat ve inkişafatı hazırası kadınların hayata atılarak erkeklerle yarışırcasına çalışmalarına medyun olduğunu ileri sürmüşler, bu yolda da birçok misaller serdeylemişlerdir. Türkiye Cumhuru’na ve müesislere olan inkılâp reislerine hücum için daima vesile arayan sakıt hükümetin eski Şeyhülislamı Mustafa Sabri Efendi de bu yoldaki münakaşa zeminini kendisine müsait bularak yine bermutat tecavüzata başlamış, pek tabii olarak Türkiye Cumhuriyeti rüesayi muhteremesine isnat kusur etmek üzere tesettür taraftarlarını iltizam ile ağzına gelen her şeyi söylemiştir. III- Kahire muharrirlerinden şapka giymeye cehaletten başka hiçbir mani bulunmadığını beyanla şapka giymek için teşciatta bulunan Mısır’ın genç kalemlerine karşı Sabri Efendi yine galeyana gelerek Türkler gibi İslamiyeti verai zahri nisyana almadıkça şapka giymek mümkün olamayacağını iddia edecek kadar ileri gitmiştir. IV- Sabri Efendi risalenin nihayetinde doğru kadınlarla erkeklerin ihtilâtına ve kadınların mahrem olmayan erkeklerle dansetmelerine nakli kelam ile çok aleyhdarane söz söylemiş akıl ve şer’a uygun olmayan bu vaziyette mahaziri içtimaiyeden tevakki etmek ve serbestii afifaneyi muhafaza eylemek imkânı mevkuf bulunduğunu idda eylemiş ve bir takım mesavide tadat etmiştir. Kendisiyle hemfikir bulunan bir şair ve muharrirlerin sözlerini de hikâye etmekte bulunmuştur. Bilvesile arzı hörmet olunur efendim.” (Belge no: 4- Sayfa no: 16,17) AZİZ NURİ YUNANLILARIN OYUNUNA GELDİ Aşağıdaki belgede Yunanlıların, Türkiye’nin işgali sırasında kendilerine yardım edenleri nasıl geri çevirdiklerini anlatılıyor. Dönemin İçişleri Bakanı (Dahiliye Vekili) Şükrü Kaya tarafından 28 Mayıs 1936 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı’na ve Milli İstihbarat Teşkilatı’na (Milli Emniyet Hizmetleri) yazdığı belgede Yunanlıların yaptıkları şu sözlerle anlatılıyor: “150’lik Aziz Nuri hakkında, Genelkurmay Başkanlığı’na ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı’na, İçişleri Bakanı (Dahiliye Vekili) Şükrü Kaya. 28/5/936 tarihli 5931 numaralı yazı: 13/4/936 ve 4283 sayıya ektir: 1- Bursa eski vali vekili 150’liklerden Aziz Nuri’nin, Yunan Kralı’na bir dilekçe sunarak Yunan Ordusu’nun milli mücadelede kendisinden aldığı iki at arabasının tazminini istediği ve merkumun bahsettiği arabaların Bursa Belediyesi’ne ait olduğu anlaşılması ile dileğinin reddedildiği ve halen oğlu ile beraber Kokina’da oturan bu adamın Gümülcüne’ye nakli mekân edeceğine dair bir istek izhar eylemediği Atina-Pire Başkonsolosluğumuzdan bildirilmiştir. Arzederim.” (Belge no: 5 - Sayfa no: 18) 150’liklerin tam listesi Polis Arşiv Belgeleri’nde “Yüzelliliklerin Listesi” üç ayrı listede tasnif edilmişti ve listeler aşağıdaki gibi hazırlanmıştı. Türkiye sınırları dışına çıkarılmaları kararlaştırılan Yüzellilikler, 28 Mayıs 1927’de kabul edilen bir yasa ile yurttaşlıktan çıkarıldı. Türkiye sınırları içinde mülk edinme ve miras devretme hakları da ellerinden alındı.29 Haziran 1938’de kabul edilen Af Kanunu ile bağışlandılar ama eski memuriyetlerinden dolayı emeklilik maaşı bağlanmaması ve sekiz yıl süre ile kamu hizmetine girememeleri öngörüldü. Ayrıca, gerekli görülürse yurttaşlıktan gene çıkarılabileceklerdi.Af Kanunu’ndan sonra Yüzellilikler’in bir bölümü Türkiye’ye döndü. Refii Cevad, Refik Halid, Mustafa Neyyir, Rıza Tevfik, Çerkez Ethem’in ağabeyleri Tevfik ve Reşit Beyler geri dönenler arasındaydı. Çerkez Ethem ise Türkiye’ye dönmedi ve Ürdün’de öldü. 1 Kiraz, Hamdi (Paşa) 2 Zeki, eski hademeî hassa kumandanı 3 Şaban ağa, eski hazinei hassa müfettişi 4 Tütüncübaşı Şükrü 5 Serkarin Yaver 6 Tahir, Yaverandan 7 Ser Yaver Avni 10 Ali Rüştü, eski nazırlardan 13 Rumbey oğlu Fahrettin 14 Remzi, eski nazırlardan 15 Hadi, eski nazırlardan 17 Reşat Halis 20 Ahmet Refik, eski miralaylardan 22 Ali Nadir (Paşa) 23 Fettah, eski kaymakamlardan 24 Çopur İsmail Hakkı 26 Konya’lı Zeynelabidin 28 Lider Sadık 29 Bedrihan Halil Rami 30 Giritli Hüsnü 31 Nemrut Mustafa 32 Hulusi, eski belediye reislerinden 34 Hafız Ahmet 35 Sabit, eski mutasarrıflardan 38 Vasıl Hoca, eski nazırlardan 39 Harputlu Ali Galip, eski valilerden 40 Aziz Nuri 41 Fevzi eski müftülerden 42 Ahmet Asim, eski İzmir kadı müşaviri 43 Natık, eski İstanbul muhafızı 44 Adil, eski nazırlardan 45 Mehmet Ali, eski Dahiliye nazırlarından 46 Salim, eski valilerden 49 Ömer Feyzi, eski meb’us 50 İşkenceci Adil 51 İşkenceci Rıfkı 52 Şerif, eski kaymakamlardan 53 Mahmut Mahir, eski mutasarrıflardan 54 Emin, İstanbul eski merkez kumandanı 61 Kuşçubaşı Sami 65 Demirkapılı Ahmet 66 Bağ Osman 67 İbrahim Hakkı, eski mutasarrıflardan 70 Maan Şirin 71 Ömer oğlu Hüseyin 72 Bağ Kâmil 73 Hante Ahmet 74 Maan Ali 75 Harun Reşit 76 Sefer Hoca 80 Kompat Hafız Sait 81 Binbaşı Ahmet 83 Nuri Şamli 87 Şerif, İstanbul emniyet eski Ş.1.Müdürü 88 Hafız Sait 89 Hacı Kemal 90 Namık, polis baş memurlarından 93 Yolgeçenli Yusuf Ziya 97 Rifat, Mevlanzade 98 Sait Molla 99 Hafız İsmail 101 Ali Sami, Bahriyeli 105 Pehlivan Kadri 112 Kürt Hakkı 114 Bursalı Cemil 115 Çerkes Rağıp 116 Kazak Hasan 118 Çerkes Bekir 120 Ahmet Hulusi, eski müftülerden 123 Kasım oğlu Zühtü 124 Osman oğlu Şakir 125 Ali Koç 126 Çerkes Aziz 129 Kara Kazim 132 Ömer oğlu Eyüp 137 Gönen’li Canbulat 140 Deli Hasan oğlu Selim 142 Kadir oğlu Kamil Şaşan 143 Hüseyin oğlu Galip 148 Kazim Efe 150 Mehmet Ağa, Gönen’li 2. LİSTE 3527 sayılı Af Kanunu’nun neşri üzerine yurda dönen (150’lik) eşhasa ait listedir: 8 Refik, eski hazinei hassa müdürü İstanbul 11 Cemal, eski nazırlardan İstanbul 16 Filozof Rıza Tevfik İstanbul 18 Süleyman Şefik Pş, Eski nazırlardan İstanbul 21 Tarik Mümtaz, Damat Ferit’in yaveri İstanbul 27 Mes’ut Fanî, eski mutasarrıflardan Antakya 47 Kütahyalı İbrahim İstanbul 48 Abdurrahman Bağdadi Adana 56 Osman Nuri, eski mutasarrıflardan İstanbul 59 Çerkes Tevfik, Çerkes Etem’in kardeşi Bandırma 62 İzmir’li küçük Etem İzmir 64 Burhaniye’li Halil İbrahim Burhaniye 68 Brao Sait Manyas 69 Berzek Tahir Manyas 77 Biğa’lı İsa Nuri Biğa 86 Isparta’lı Kemal Isparta 91 Nedim, eski Şişli komiseri İstanbul 94 Sakallı Cemil İstanbul 100 Refik Halit İstanbul 102 Mustafa Neyir İstanbul 104 Refi Cevat İstanbul 106 Ali İlmi, Fanizade Kadirli 107 Ömer Fevzi, Trabzon’lu Ankara 108 Hasan Sadık Antakya 109 Köylü Refet İzmir 111 Kemal Tarsuslu İstanbul 121 Madan Mustafa Eşme 128 Çerkes İzzet Susurluk 130 Arap Mahmut Gönen 131 Gardiyan Yusuf Balıkesir 133 İbrahim Talustan Gönen 134 Şerif oğlu İbrahim Gönen 135 İdris Gönen 136 İsmail Duman Gönen 139 Sabit Manyas 141 Makinacı Osman İstanbul öldü Kâmil Manyas 144 Çerkes Salih Manyas 145 Çerkes İsmail Manyas 147 Çerkes Kemal Gönen 3. LİSTE Hariçte bulunan (150’lik) eşhasa ait listedir: 96 Fuat, eski komiserlerden Yunanistan 103 Girit’li Ferit Yunanistan 117 Eşkiya Davut Yunanistan 119 Bursalı Necip Yunanistan 122 Gönen’li Remzi Yunanistan 146 Gönen’li Deli Kasım Yunanistan 33 Hain Mustafa Yunanistan 36 Celal Kadri Suriye 55 Sadullah Sami Suriye 82 Bezedoğ Sait Suriye 92 Fuat, eski kaymakamlardan Suriye 110 Tarsus’lu Selâmi Suriye 9 Mustafa Sabri, eski Şeyhülislâm Mısır 60 Kuşçubaşı Eşref Mısır 63 Düzce’li Sami Mısır 113 İbrahim Sabri, Mustafa Sabri’nin oğlu Mısır 127 Gönenli Osman Bulgaristan 138 Gönenli İshak Bulgaristan 57 Çerkes Etem Şarkulürdün 58 Çerkes Reşit Şarkulürdün 19 Bulgar Tahsin Mekke 37 Adana’lı Zeynelabidin Irak 12 Çakıcı Hamdi Arnavutluk 95 Mazlum, eski merkez memurlardan Cava Adası 78 Adapazarlı Kâzim Çu Kıbrıs 85 Kemal, İstanbul eski polis müd. muav. Yugoslavya 79 Lâmpat Yakup Romanya 25 Gümülcineli İsmail Fransa 84 Arnavut Tahsin Hollanda (Af Kanunu’nun 5.maddesine istinaden uyrukluğumuzdan iskat edilmiştir)

Hiç yorum yok: