19 Nisan 2009 Pazar

Trabzon Mebusu ALi ŞÜKRÜ BEY

ALi ŞÜKRÜ BEY (Trabzon 1884 - Ankara 1923) (Bahriye Subayı -Trabzon Milletvekili - Gazeteci-Yazar) Ali Şükrü Bey, 1884 (1300)’te Trabzon’un Beşikdüzü (Şarli) İlçesi’nden,Emekli Bahriye Kolağası (ön yüzbaşı veya kıdemli yüzbaşı) Hacı Hâfız Ahmed Kaptan’ın oğludur. Ailece mahallî olarak “Reisoğulları” diye anılırlar. Ali Şükrü Bey, denizci olan babasının yerleştiği İstanbul Kasımpaşa semtinde doğdu. Ali Şükrü Bey, çocukluk yıllarını, kendisinden üç yaş küçük olan Kardeşi Mehmet Şevket (Doruker) ile birlikte geçirdi. Ali Şükrü, ilk mektebi bitirince (1310 /1897) Heybeliada’daki “Mekteb-i Fünûn-i Bahriye-i Şahane” ye kaydoldu. Bilâhare, Trabzon Rüştiye- i Askeriyesi’nden mezun olan küçük kardeşi Mehmet Şevket (1887-1955) de Ağabeyi Ali Şükrü’nün okuduğu bu okula gönderildi. Ali Şükrü Bey, 1903 yılında eğitim için İngiltere’ye gönderildi ve 26 Şubat 1904 tarihinde ise, Mekteb-i Fünûn-i Bahriye’nin Güverte Bölümünden mezun oldu. Teğmen rütbesiyle Deniz Kuvvetleri’ne katıldı. Sınıfının üçüncüsü olarak diploma aldığı için kurmay sınıfına ayrıldı. Heybetnümâ Okul Gemisi’ndeki güverte mühendisliği eğitiminden sonra çeşitli gemilerde Seyir Subayı Yardımcısı olarak görevlendirildi. 16 Teşrin-i evvel 1321 (29 Ekim1905)’de Kurmay Üsteğmenliğe yükseltildi.3 Eylül 1907’de Mesudiye Zırhlısı Seyir Subayı yardımcılığına atandı.Meşrutiyetin ilânından sonra, Deniz Kurmay Başkanlığında görevli iken kurulan Donanma Cemiyeti’ ndeki faaliyeti ve Donanma Dergisi’ndeki yazıları ile dikkati çekti. 1909 yılında “Donanmay-ı Osmânî Muâvenet-i Milliye Cem’iyyeti” nin kurucuları arasında bulunmuş ve ikinci başkanlığa seçilmiştir. 14 Nisan 1327 (27 Nisan 1911)’ de yüzbaşı olan Ali Şükrü Bey, Sultaniye, Osmaniye gemileri,Yarhisar torpidosu ve Nevşehir gambotlarında seyir subaylığı yapmıştır. Balkan Savaşı sırasında askerlikten istifa etmişse de bu isteği kabul edilmemiştir.İstifası ancak savaştan sonra, 1 Haziran 1330 (14 Haziran 1914) tarihinde kabul edilmiş ve bundan sonra sivil hayatı başlamıştır. Ali Şükrü Bey, siyasetin ordunun içine girmesi ve orduda siyasî akımları yöneten İttihâd ve Terakki Cemiyeti’nin baskılarına daha fazla tahammül edemeyerek çok sevdiği askerlikten ayrılmışsa da askerlik mesleği ile alâkasını kesmedi ve Donanma Cemiyeti tarafından alınmak istenen nakliye gemileri için İngiltere-Liverpol’a gönderildi.İngiltere’de bulunduğu süre içinde deniz hukukunu tetkik etti. Deniz Hukuku Profesörü Zibel’den özel dersler aldı.Ali Şükrü Bey, daha resmi olarak askerlik görevinde iken, “Donanma-yı Osmanî Muavenet-i Milliye Cemiyeti” tarafından 1326 (1910) ‘da çıkarılmaya başlanan aylık “Donanma Mecmuası” nın yönetiminde bulundu. 15Mayıs 1329 (28 Mayıs 1913) de “İdman Mecmuası” adında onbeş günlük bir dergi çıkarmaya başladı. Askerlikten istifa ettikten sonra da bizzat sahipliğini ve mesul müdürlüğünü üstlendiği haftalık edebi bir mecmua olan “Gündoğusu Mecmuası” nı 1 Nisan 1335 (1919) tarihinden itibaren ancak 9 sayı çıkarabildi. Bunun için de İstanbul’daCağaloğlu Yokuşu’nda “Ali Şükrü Matbaası” nı kurmuştu.İngiltere’den döndükten sonra siyasete atılan Ali Şükrü Bey, 36 yaşında İstanbul Meclîs-i Meb’ûsân’da Trabzon Meb’ûsu oldu. (12 Ocak 1920 / 16 Mart1920) Ancak, İstanbul’un işgâl edilerek,yakalanan meclis üyelerinin Malta’ya sürgün edilmeleri üzerine, Ankara’ya gelmiş ve yeni kurulan mecliste Trabzon Meb’ûsu olarak görev almıştır (23 Nisan 1920)Ali Şükrü Bey, Ankara’da Büyük Millet Meclisi’nde kurulan “İrşâd Encümeni”ne seçildi. “Men-i Müskirât Kanûnu” nun çıkışına önayak oldu. Birinci Büyük Millet Meclisinin en faal üyelerinden biri olarak yoğun çalışmalara koyuldu. Bu arada Trabzon’la irtibatını hiç kesmedi. Özellikle Fâik Ahmed Barutçu ve İstikbâl Gazetesi aracılığıile fikirleri ve görüşlerini sık sık belirtti,gazetede yazılar yazdı ve İstikbâl Gazetesi’nin yazı âilesi içine girdi. Kendiside İstanbul’dan Ankara’ya naklettiği “Ali Şükrü Matbaası” nda 19 Ocak 1923 tarihinde “TAN Gazetesi” adı ile bir gazete çıkarmaya başladı.Çok hareketli, açık sözlü, güzel konuşan,ağır başlı, hileli davranışlardan hoşlanmayan, mert, cesur ve sözünü esirgemeyen bir kimse olan Ali Şükrü Bey, Meclis’te oluşan İkinci Grup’un liderliğini yürüttü. Lozan görüşmelerine şiddetle karşı çıktı. “Millî Mîsak’tan tâviz verildiğini belirterek, mehmetçiğin süngüsü ile kazanılan muazzam zaferin Lozan’da hebâ edildiğini, Lord Kinros’un oyununa gelinilerek görüşmelerde Musul, Kerkük, Ege Adaları’ndan söz edilmediğini, Anadolu’yu yakıp yıkan, ocaklar söndüren ve üstelikde mağlup olan Yunanistan’dan hiçbir tazminatın alınmadığını, aksine lütfedilip herşeye rağmen Edirne Karaağaç İstasyonu’nun Yunanistan’a bırakılışını” acı ve ağır bir dille tenkit etti. Mecliste uzun tartışmalara ve kavgalara yol açtı.Birinci Lozan görüşmelerinin Meclis’te sert tartışmalarla tenkit edilmesi ve tartışmaların başını Ali Şükrü Bey’in sürüklemiş olması ve giderek taraftarkazanmaya başlaması karşısında tahriklere kapılan (bazı görüşlere göre talimat alan) Giresunlu Topal Osman Ağa,bir oyunla hemşehrisi ve bir yerde de hâmisi durumundaki Ali Şükrü Bey’i,Samanpazarı’ ndaki evine çay ve sohbetetme bahanesiyle davet edip, oradaki fedâileri vasıtasıyla boğdurtmuştur.Ali Şükrü Bey’in öldürülmesi Mecliste ve yurt çapında büyük yankılanmalara yol açtı. Özellikle Trabzon’da İstikbâl Gazetesi’nde bu konu üzerinde durularak ağır ve ithamkâr yazılar yazılmıştı.27 Mart 1923’te katledilen Ali Şükrü Bey’in cesedi, ancak üç gün sonra bulunabildi.Trabzon’a getirilen nâşı, 10 Nisan 1923 tarihinde İskender Paşa Câmiî’ndeyer yerinden oynayan mahşeri bircemaatin katılması ile cenâze namazı kılındıktan sonra, Boztepe’de toprağa verildi. Ali Şükrü Bey’in ölümü ile ilgili esrar perdesi (diğer siyasî cinayetlerde olduğu gibi) hâlâ aydınlanmış değildir. Şimdiye kadar bu konuda çeşitli eserler çıkarılmış ve çeşitli yazılar yazılmıştır.Ancak, Ali Şükrü Bey’in Topal Osman Ağa tarafından adamları vasıtasıyla boğdurularak öldürüldüğü dışında kesin bir delil ortaya konulamamıştır.Hep yuvarlak ifadelerle geçiştirilmiş, perde arkasında bir başka yönlendirici veya bir talimat verenin olup olmadığı üzerinde durulmamıştır. Olayın üzerinden 80 küsür yıl geçmiş olmasına rağmen, konu halâ müphemiyetini korumaktadır. Konunun aydınlığa kavuşturulması ve gerçeklerin olduğu gibi tarihçilerimizce yazılması, gizli bir el ve çevrelerce engellenmekte ve kimse de buna cesaret edememektedir. ESERİ: . Pusula Hatası ve Tashihi, Matbaa-i Bahriye, 1325 (1909), 142 sayfa, 1 levha . Gazete ve dergilerdeki makaleleri KAYNAKÇA: . Kadir Mısıroğlu, Şehîd-i Muazzez Ali Şükrü Bey, Sebil Matbaacılık ve Ticaret, İstanbul, 1987 . İsmail Hacıfettahoğlu, Ali şükrü Bey, Emperyalizme karşı Bir Hürriyet Kahramanı, Özkan Matbaacılık, Ankara 2003 . İstikbâl Gazetesi’nin 28 Mart /15 Nisan 1923 tarihli sayıları . Fethi Okyar, Üç Devirde Bir Adam, s. 333, Dilek Matbaası, İstanbul, 1980 . Ali Fuat Cebesoy, Siyasi Hatıralar, C.1, s. 295, Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık T.A.Ş., İstanbul, 1957 . Damar Arıkoğlu, Hatıralarım, s. 324, Tan Gazetesi ve Matbaası, İstanbul, 1961 . Rıza Nur, Hayat ve Hatıratım, C.3, s. 1170-1191, Garanti Matbaası, İstanbul, 1968 . Lord Kinros, Atatürk, (Tercümesi: Ayhan Tezel),s. 553, Sünbül Basımevi, İstanbul,1980 . Erik Jan Zürcher, Milli Mücadele’de İttihatçılar,(Tercüme: Nüzhet Salihoğlu), s. 277, Gümüş Basımevi, Ankara, 1987 . Ömer Sami Coşar, Atatürk’ün Muhafızı Topal Osman (Osman Ağa, Garanti Matbaası, İstanbul, 1971 . Cemal Şener, Topal Osman Olayı, s. 94-155,Anadolu Matbaası, İstanbul, 1992 . Ahmet Kekeş, Ali Şükrü Bey Cinayeti, Gümüş Matbaası, İstanbul, 1994 . Ahmet Demirel, Ali Şükra Bey’in Tan Gazetesi,Şefik Matbaası, İstanbul, 1996 . Cumhur Odabaşıoğlu, Trabzon Milli MücadeleYılları Basını, s. 339-349, Eser Ofset, Trabzon,1993 . Murat Yüksel, Faik Ahmet Barutçu’nun İstikbâl Gazetesi Belgelerine Göre Ali Şükrü Bey ve Topal Osman Ağa, Karadeniz Gazetesi OfsetTesisleri, Trabzon, 1993 . Sadi Borak, İktidar Koltuğundan İdam Sehpasına,s. 187-219, Yeni Matbaa, İstanbul, 1962 . Sebahattin Özel, Milli Mücadelede Trabzon,(Muhtelif sayfalarda), T.T.K., Ankara, 1991 . TBMM Albümü, s. 46, Ankara, 1994 . Türk Parlamento Tarihi, (Milli mücadele ve TBMM I. Dönemi 1919-1923), III. Cilt, s.923, TBMM Basımevi, Ankara 1995 . Ahmet Demirel, Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi, C.1, s. 238 . Necmettin Karaduman, Ali Şükrü Bey, Trabzon/ 1992, Sayı:6, s. 7, Nurol Matbaacılık, Ankara,1992

Hiç yorum yok: