5 Mayıs 2009 Salı

Kitap:İslam Peygamberi - M.Hamidullah

Yazan: Ali Bulaç Kaynak: Zaman Kitap Eki Peygamberler ve Hz. Peygamber'in hayatını anlatan kitapların telifi bir bakıma İslam yazılım geleneğinin ilk halkalarından üçüncüsünü teşkil eder. Birinci halkada Kur'an vahyinin önce vahiy katipleri tarafından çeşitli nesnelere yazılması, ardından tamamlanmış vahyin toplanması sonucunda ilk nüshanın çoğaltılması amacıyla iki kapak arasında, yani bir mushafta toplanması yer almaktadır. İkinci halkayı 23 yıllık tebliği sırasında Hz. Peygamber'in (sas) söyledikleri, yaptıkları ve huzurunda yapılanları sükut (ikrar) ile karşılaması teşkil eder. Her üç durumun ortak ifadesi "Hadis"tir. Başlangıçta Hz. Peygamber, Kur'an ile şahsi sözlerinin birbirine karışmaması amacıyla hadislerin yazılmasını yasaklamıştı, söz konusu tehlike geçtikten sonra "İlmi kaydedin." buyurdu, böylelikle hadisler de yazıya geçirilmiş oldu. Üçüncü halka Hz. Peygamber'in irtihalinden hemen sonra hayatının kaleme alınması faaliyeti oluşturur. Kur'an'da haklarında verilen bilgiler referans alınarak sonraları buna diğer peygamberlerin hayatı eklenmiştir ki, literatürde bunun ismi "kıssalar"dır (Kısasü'l-enbiya). Hz. Peygamber'in yapıp ettikleri ile hayatının adeta mercek altına alınıp yazılması "Siret ve siyer"in ana konusunu teşkil eder. İlk siyer çalışması İbn İshak'a aittir, Hicri 213'te vefat eden İbn Hişam'ın Siyeri (Es Siretü'n-Nebeviyye) bu konuda en çok şöhret bulan eserdir. Arkasından başka önemli siyer ve tabakat kitapları yazılmıştır. Mesela İbn Sa'd'ın Tabakat'ı bunlardan meşhur olanıdır. Hz. Peygamber'in hayatını ele alan eserlerin tam bir dökümünü yapmak hemen hemen mümkün değildir. Mübalağasız bunun binlerle ifade edilmesi mümkündür. İnsaf sahibi oryantalistlerin de itiraf ettiği gibi, tarihte hiçbir dini liderin hayatı Hz. Peygamber kadar ayrıntılı yazılmamış, kimse hakkında bu kadar eser telif edilmemiştir. Şu hususun altını çizmekte yarar var: Başka dinlerde ve özellikle Hıristiyanlıkta kurucu liderin hayatı ile İslam dininin Peygamber'i arasında temel bir fark söz konusudur. Dinin ana referans çerçevesi açısından, siyer kitapları bağlayıcı olmayan 'yardımcı bilgi' kaynakları hükmündedir. İki bağlayıcı kaynak, Kur'an-ı Kerim ve Sünnet'tir. Siyer kitapları bunların devamında açıklayıcı tarihi bilgiler verir. Bu açıdan Hıristiyanlıkta tamı tamına İncillere tekabül ederler. Bir analoji yapmak icap ederse, Hıristiyan teolojisi içinden Hz. İsa'nın bedeni bizzat vahiydir; İslamiyet'te Kur'an ona karşılıktır. Hadislerin Hıristiyanlıkta karşılığı yoktur. İnciller, Hz. İsa'nın göğe çekilmesinden çok sonra -30 ile 60 sene arası- Hz. İsa'nın gezip dolaştığı yerlerdeki şifahi bilgileri toplama esasına dayanırlar, üstelik Hz. İsa ilahi vahyi Aramice aldığı halde, İncil yazarları Hz. İsa hakkında topladıkları bilgileri Grekçe olarak kaleme aldılar. Başka bir ifadeyle İnciller, Hıristiyanlığın "Grekçe siyer kitapları" sayılırlar. Her zaman diliminde yeni siyer kitaplarının yazılmış olması, üzerinde durulması gereken bir konudur. Denebilir ki, her yeni siyer, ilk bilgi kaynakları esas alınarak Hz. Peygamber'in hayatının ve kişiliğinin yapılmış farklı bir resmidir. Bu açıdan siyer edebiyatında siyercinin şahsi bilgi birikimi, aldığı eğitim, içinde bulunduğu sosyal ve maddi durum, siyasi ve mezhebi görüşleri ile zamanı önemlidir. İlk siyer kitapları ile modern siyer kitapları arasında dikkat çekici mahiyette resim farkı var. Mesela modern siyerlerde Hz. Peygamber, neredeyse salt bir devlet adamı, politik başarılara imza atan bir lider, muzaffer bir askeri komutan ve bir toplum kurucu olarak tasvir edilir. Klasik siyerlerde ise onun daha insani, gündelik ve manevi hayatı ön planda bulunmaktadır. Modern zamanlarda yazılmış en başarılı siyer kitabı hangisidir, diye sorulacak olursa, tartışmasız Prof. Muhammed Hamidullah'ın iki ciltlik İslam Peygamberi'dir derim. 20 yıllık sabırlı bir çalışmanın sonucu kaleme alınmış olan bu muhteşem eserin iki önemli özelliği var: Biri ilk kaynaklara dayanıyor olması; diğeri, müellifin eseri kaleme alırken, doğumundan irtihaline kadar Hz. Peygamber'in hayatında -Mekke, Medine, Taif vd.- takip ettiği güzergahları adım adım takip etmiş olmasıdır. Eser aynı zamanda olayların ve klasik bilgilerin bir kritiğini de yapar. Bu açıdan Hamidullah, naçizane kanaatime göre İbn İshak, İbn Hişam ve İbn Sa'da gibi bu sahanın önemli isimlerinden biridir.

Hiç yorum yok: