5 Mayıs 2009 Salı

Kitap:Ebuzer -hakan Albayrak

Ebuzer -hakan Albayrak
Ebuzer ,hakan Albayrak
Kitap Tanıtımı


Hakan Albayrakın kitabı olması bize güzel bir kitap olacağını okumadan müjdelese de bu bir tahminden öte olmadığından baştan sona okuması bir saati geçmeyen çabuk roman Ebuzeri bir nefeste okuyuvermiş ve tahminlerimin bu kitabın güzelliği hususunda

Hakan Albayrak VADİ YAYINLARI Ebuzer'i ortak manevi tarihimizin en tevekküle açık, en iğneyi kendine batıran, en bıçak sırtında yürüyen ve en anlamı çağıran güncellemesi olduğu için önemsiyorum. Hem yitirilmiş vicdanımızı yeniden aramaya koyulan ve hem de bir türlü deşemediğimiz kimlik yaralarına cesaretle neşter vuran bu yazınsal çabayı heyecan ve takdirle karşılıyorum. Ebuzer, bir yandan içimize sıkıntılar düşüren karmaşanın röntgenini çekerken, bir yandan da bağlısı olduğumuz insani damarın, yani Malcolm'ın, İmam'ın, Aliya'nın ve öteki mübarek yolcuların 'yol'una dair umut verici kıvılcımlar çaktırıyor. Böyle düşünsel bir çabaya, böyle sorumlu bir vicdana ve böyle sarsıcı bir metne ihtiyacımız vardı.Hakan Albayrak’ın kitabı olması bize güzel bir kitap olacağını okumadan müjdelese de bu bir tahminden öte olmadığından baştan sona okuması bir saati geçmeyen çabuk roman Ebuzer’i bir nefeste okuyuvermiş ve tahminlerimin bu kitabın güzelliği hususunda ne kadar aciz kaldığını anlayıvermiştim. Üzerinden aylar geçtikten sonra kitap hakkında bir şeyler yazmak için göz atmak maksadıyla kitabı tekrar elime aldım ve sadece göz atmaya niyetlendiğim kitabı tekrar okudum. Eleştirilebilecek bir yer, beğenilmeyecek bir yön aradım. Ya benim yetersizliğim yahut kitabın mükemmele yakınlığı nedeniyle olumsuz bir şeyler bulamadım. Kitap, yolumuza ışık tutanların neden önemli olduklarını anlatma çabası içindeyken bize de onlara bir teşekkürden fazlasını borçlu olduğumuzu söylüyor. Tevazuya önem verip gösterişi lanetleyen kitap söylemek istediklerini alışılagelmiş ve sloganlaşmış bir biçimde söylemek yerine bir bölümü/hikayeyi en fazla iki sayfada anlattıktan sonra son cümleyi Hakan Albayrak’ın kendine mahsus vurucu, hafif alaylı, sert üslubuyla söyleyip sonraki bölüme okurun bir vurgun daha yemiş biçimde geçmesini sağlıyor. Her bölümün sonunda okurun kendisini tartmasını bekleyen kitap nihayete erdiğinde, bizi, önem vermemiz gereken, bazen topluma bilinçli bir şekilde empoze edilmiş önyargılardan etkilenerek hakkında yanlış düşündüğümüz hususların hepsini bir kere daha düşünmüş bir şekilde kendi kendimize terk ediyor. Kitap samimiyet kokuyor. Bitirdiğinizde içinize dokunan bir film izlemiş ya da sizi vecd haline sokan bir müzik dinlemişsiniz gibi bir hisse kapılıyorsunuz. Aslında en etkileyici kitap ve romanların hacimli kitaplar olmaları beklenir, çünkü kitap ancak uzun bir okuma sonucu okuru tamamen sarıp kendi atmosferiyle hemhal edebilir diye düşünülür. Bu fikir doğru gibi görünse de Hakan Albayrak gibi okuyucuyu kısa sürede kitapla hemhal edebilecek bir üsluba sahip olan yazarların kitapları için geçerli değildir. Dolayısıyla minik bir görünüme sahip olan bu eser size bir çok hacimli eserden daha çok tesir edebilir. Gerçi kitabın arka kapağında yer alan Gökhan Özcan’ın Ebuzer eleştirisi bu yazıyı tamamen değersiz kılacak kadar güzel ama belki de bu yazı Ebuzer diye bir kitaptan bîhaber olan bir kişinin kitabı alıp hem kitabı hem de Gökhan Özcan’ın eleştirisini okumasına vesile olur. KAYNAK

Hiç yorum yok: